Evliliklerinin ilk yıllarından itibaren birlikte geliştirdikleri sanat sevgisi ile iki kişinin ortak zevkini yansıtan bir koleksiyon yarattıklarını söyleyen Örge Tulga, koleksiyonculuğu bir macera alanı olarak değerlendirdiklerini ifade ediyor ve yeni rastlantılara açık bir şekilde, onları meraklandıran yeni eserleri ve sanatçıları takip ettiklerini dile getiriyor. Bu yolculuk sırasında koleksiyonun da kendi hikayesini yazmaya devam ettiğini belirten Tulga, zamana yenik düşmeyen, taze kalmaya çaba gösteren bir koleksiyon yaratmaya çalıştıklarını söylüyor. Bu süreç boyunca iyi birer sanatsever olmanın onlar için bir koleksiyoner sıfatını taşımaktan daha değerli olduğunu ifade eden Tulga ile Örge ve Şahin Tulga Koleksiyonu üzerine sohbet ettik.
Röportaj: İdil Bilge
Sanatla nasıl tanıştınız? Sanata dair hatırladığınız ilk anınız nedir?
Ailem estetiğe, güzele meraklı insanlardır. Çocukluğumda örgü, kanaviçe, cam boyama, tahta boncuk dizme gibi faaliyetlerde bulunurdum. Takı takmayı da her zaman çok sevdim. Evimizin duvarlarında sanatçılara ait eserler asılıydı ama ailem koleksiyoner değildi. Ankara’da cumartesileri klasik müzik konserlerine gitmek de çok olağan bir programdı. Annem ile sergi gezmek hayatımızın içinde yer alırdı. Çocukluk ve gençlik yıllarımı sanatın birçok dalına aşina geçirdim.
Koleksiyonerlik serüveniniz ne zaman ve nasıl başladı?
Bu sene mücevher tasarımcı olarak 22 yılımı doldurdum, dolayısı ile bu mesleğe başladığımdan beri sanata hep yakın oldum. Farklı kültürlerin ve uygarlıkların sanatlarından etkilendiğim tasarımlarım çoğunlukta. Şahin ise inşaat mühendisi olmasına rağmen üniversitede mimarlık bölümünden dersler almış, tasarım konusunda da zevkini geliştirmiş bir insandır. Çağdaş sanatı hayatımıza sokmak bizim için çok doğal bir süreç oldu. Ankara’da başlayan bu süreç İstanbul’a taşındıktan sonra gelişerek ve bize büyük keyif vererek devam etti. Devam etmekte olan bu süreç boyunca iyi birer sanatsever olmak bizim için koleksiyoner sıfatını taşımaktan daha değerlidir.
![](https://kolekta-media-01.s3.eu-west-1.amazonaws.com/wp-content/uploads/2025/02/05110627/IMG_9872.jpg)
İlk aldığınız eser hangisiydi? Eserde sizi yakalayan şey neydi?
Evliliğimizin ilk yıllarında Ankara’da yaşıyorduk ve haftasonları galerileri gezerdik. Ankara’da o sırada az adette ama kaliteli olan bu galerilerden eserler aldık. İkimizin de üzerinde ortak beğeni ile aldığımız ilk eserimiz Mevlüt Akyıldız’ın “ Şeftali Kraliçesinin Taç Giyme Töreni” idi. Mevlüt’ün mizah anlayışı çok hoşumuza gitti hatta daha sonra koleksiyonumuza farklı medyumlarda başka eserlerini de kattık. O yıllarda koleksiyonun figür ile olan ilişkisi de başlamış oldu.
Koleksiyonerliğinizin arkasındaki ana motivasyon nedir? Koleksiyonunuzu oluştururken ve eser alırken nelere dikkat ediyorsunuz?
Evliliğimizin ilk yıllarından itibaren Şahin ile birlikte geliştirdiğimiz sanat sevgimiz ortak ilgi alanımız haline geldi ve paylaşmaktan keyif aldığımız, hayatımıza renk katan ortak hobimiz oldu. Dolayısı ile sanatsever kimliklerimizi yansıtarak iki kişinin ortak zevkini yansıtan bir koleksiyon yarattık. Koleksiyonumuz, sanat alanındaki kişisel gelişimimize paralel olarak son 15-20 yılda daha bilinçli kararlar verdiğimiz bir döneme evrildi. Artık sadece beğendiğimiz eserlere değil koleksiyonun diğer eserleri ile uyum sağlayan, birbirine ışık tutan aynı zamanda bizi heyecanlandıran eserlere sahip olmaya çalışıyoruz. Bizi en çok motive eden sanırım sanat eserleri ile birlikte nefes aldığımız bir yaşam kurgulamış olmamız. Koleksiyonculuğu bir macera alanı olarak değerlendiriyoruz dolayısı ile yeni rastlantılara açık, bizi meraklandıran yeni eserleri ve sanatçıları takip ediyoruz. Bu yolculuk sırasında koleksiyon da kendi hikayesini yazmaya devam ediyor. Zamana yenik düşmeyen, taze kalmaya çaba gösteren bir koleksiyon yaratmaya çalışıyoruz diyebilirim. Tutkulu ama bu alanı hırs alanı olarak görmeyen koleksiyoncular olarak telaşsız bir şekilde yol alıyoruz.
![](https://kolekta-media-01.s3.eu-west-1.amazonaws.com/wp-content/uploads/2025/02/05110711/IMG_9886.jpg)
Koleksiyonunuzda yaklaşık kaç eser yer alıyor? Seçkinizde hangi isimler var?
Koleksiyonumuzda, Yaşam Şaşmazer, Thomas Scheibitz, Paul Morisson, Gökhan Deniz, Erkut Terliksiz, Ali Elmacı, Arda Yalkın, Murat Şahinler, Aras Seddigh, Ali Bilge Akkaya, Nuri Bilge Ceylan, Anıl Saldıran, Volkan Arslan, Günnur Özsoy, Tunca Subaşı, Sarkis, Yüksel Arslan, Ma Liuming, Sinan Logie, Deniz Aktaş, Tufan Baltalar, Erol Akyavaş, Sabo, İnci Eviner, Yıldız Moran, Alper Aydın, Evgenia Vereli, Irmak Dönmez, Gözde İlkin, Güneş Terkol, Balkan Karışman, Bawer Doğanay ve burada ismini sayamadığım çok değerli diğer sanatçılara ait yüzü aşkın eser yer almakta.
![](https://kolekta-media-01.s3.eu-west-1.amazonaws.com/wp-content/uploads/2025/02/05110808/IMG_9904-rotated.jpg)
Bu eserlerden sizin için özel bir hikâyesi olan varsa anlatabilir misiniz?
Haluk Akakçe’nin video işlerine hayran kalmıştım. Haluk’un bu işleri kendi döneminin çok ötesindeydi. Hatta video işlerinde, kendisini resim pratiğinden de daha iyi ifade ettiğini düşünmüşümdür. O yıllarda video medyumuna alışkın olmadığımız için, defalarca izlediğim “Garden” isimli videosunu satın almaya cesaret edememiş olmam içimde uktedir.
![](https://kolekta-media-01.s3.eu-west-1.amazonaws.com/wp-content/uploads/2025/02/05111642/IMG_9895.jpg)
Koleksiyonunuzu özetlemeniz gerekse nasıl anlatırdınız? Topladığınız belirli bir sanat türü var mı?
Eser seçkimiz, resim, fotoğraf, desen, heykel, video ve yerleştirme gibi farklı medyumlar ile üretilmiş sanat eserlerini bir araya getirmektedir. Çoğunlukla Türkiye’den sanatçıların eserlerinin yer aldığı koleksiyonumuzda, belli bir coğrafyayla sınırlı olmayan bir bakış açısından hareketle yola çıktık. Koleksiyonun temel odak noktalarından birisi figür, figürün sınırları ve formla kurduğu ilişki üzerine eğilmektedir. Bu ilişki üzerine düşünürken, form ve figür arasındaki sınırı muğlaklaştıran yaklaşımların yıllar içinde seçimlerimizde önemli bir yer edindiğini gördük. Bu ikilinin ilişkisine dair bu yaklaşım, birçok defa, soyut eserlerde yoğunlaştığı görülen “yüzey” fikrine dair keşif yapma arzusunu da beraberinde getirmiştir. Birbirini tekrar eden desenler, manzara ve doğadan farklı sahneler bu sürece katkı sağlamıştır.
![](https://kolekta-media-01.s3.eu-west-1.amazonaws.com/wp-content/uploads/2025/02/05110849/IMG_9870.jpg)
Evinizde sergilediğiniz eserlerin yerini sık sık değiştiriyor musunuz? Aldığınız eserlerle ne kadar süre birlikte yaşıyorsunuz ve ne sıklıkla ev-depo ya da odalar arası yerini değiştiriyorsunuz?
Sahip olduğumuz eserlerin tümü ile kışlık/yazlık evlerimizde ve ofisimizde birlikte nefes alıyoruz. Yerlerini değiştirmedik ancak koleksiyona yeni eserler katıldıkça onlara yer açmak için küçük oynatmalar yaptığımız oldu. Depoladığımız eserimiz yok.
![](https://kolekta-media-01.s3.eu-west-1.amazonaws.com/wp-content/uploads/2025/02/05111610/IMG_3024.jpg)
Koleksiyonunuzu oluştururken profesyonel destek alıyor musunuz? Ya da yakın çevrenizde görüşlerine saygı duyduğunuz, fikrini aldığınız birileri var mı?
Evimizde galeri sahipleri, sanat tarihçisi ve sanatçı dostlarımız ile zaman zaman bir araya geliyoruz. Zaten bu gruplar ile sürekli iletişim halindeyiz ve fikir alışverişinde bulunuyoruz. Ayrıca dünyadaki ve Türkiye’deki güncel sanat dünyasını dergilerden, kitaplardan, sosyal medyadan ve yaptığımız sanat odaklı seyahatler sırasında takip ediyoruz. Herhangi bir danışmanlık hizmeti almadık.
![](https://kolekta-media-01.s3.eu-west-1.amazonaws.com/wp-content/uploads/2025/02/05110931/IMG_9900-rotated.jpg)
Satın aldığınız sanat eserlerini nereden buluyorsunuz ve hangi eserleri alacağınıza nasıl karar veriyorsunuz?
Koleksiyonerlik genellikle bireysel bir eylem olarak algılanır ve eserler o kişinin dünyasını yansıtır. Bizim için ise koleksiyonerlik hayatımızın, ilişkimizin bir parçası olarak doğdu ve büyüdü. Genelde seçimlerimiz benzer eserlerde birleşiyor. Birbirimizi dinliyoruz. O benim zevkime güveniyor, ben onun zevkine güveniyorum. Fikir ayrılıklarımız olsa bile sonuçta en değerli şey, eserlere birlikte karar veriyor ve sahip oluyor olmamız. Sanat sevgimiz ortak ilgi alanımız haline geldi ve paylaşmaktan keyif aldığımız, hayatımıza renk katan ortak hobimiz oldu. Dolayısı ile koleksiyonumuz da iki kişinin ortak zevkini yansıtan bir koleksiyon oldu. Bugüne kadar sahip olduğumuz eserlerin tümünü sanat galerilerden aldık diyebilirim. Temsil ettiği sanatçılarını gerçek anlamda destekleyen galerilerin sanat dünyasında çoğalması önemli. Ülkemizin geçtiği zorlu dönemde temennimiz, galerilerin konumlarını koruyabilmeleri. Galerisi olmayan sanatçılardan da eser aldığımız oldu. Bu şekilde yapılan sanatçı destekleri de oldukça önemli.
![](https://kolekta-media-01.s3.eu-west-1.amazonaws.com/wp-content/uploads/2025/02/05111016/IMG_9875.jpg)
Hangi galerileri, fuarları ya da platformları takip ediyorsunuz?
İstanbul’daki galerilerin büyük bir kısmını takip ediyoruz. Açılan sergilerin tümünü gezmeye yetişemezsek de haberdar oluyoruz. Türkiye’da açılan fuarları ziyaret ediyoruz. Müze sergilerini takip ediyoruz. Ayrıca değişik mekanlarda açılan özel sanatçı sergilerini ziyaret ediyoruz. Üyesi olduğumuz Saha derneği ve İKSV sayesinde birçok sanatçı atölyesine gidiyoruz, sanat odaklı seyahatlere katılıyoruz, koleksiyoner dostlarımızla çağdaş sanat ve koleksiyon sohbetleri yapıyoruz. Dijital platformlardan da çok faydalanıyorum. Beğendiğim yabancı galerilerin e-posta gruplarına üyeyim, açılan sergileri oradan takip ediyorum.
![](https://kolekta-media-01.s3.eu-west-1.amazonaws.com/wp-content/uploads/2025/02/05111112/IMG_9887.jpg)
Dijitalleşme koleksiyonerlik anlayışınızı değiştirdi mi? Bir eseri online mecrada görüp alım yapıyor musunuz?
Online platformlardan eser alımı yapmadım diyebilirim. Beğenimden emin olabilmek için eserin karşısına geçmem gerekiyor, en azından benim için süreç böyle ilerliyor . Sadece Covid salgını sırasında sanatçılara destek için NY da birkaç sanatçı tarafından kurulmuş bir platformdan fotoğraflar satın aldım. Bir süre dijital eserleri takip ettim. O alanda da zevkimi geliştirmek istedim. Ancak dünya o kadar hızlı değişti ki digital eser dünyasına giremeden NFT ler neredeyse yok oldu. Ancak blockchain teknolojisinin geleceğin dünyasında daha da önemli bir yeri olacağı muhakkak. Dolayısı ile dijital sanatın da buna paralel olarak çok gelişeceğine inanıyorum. Gelecek nesiller bizim bildiğimiz ve yaşadığımız konvansiyonel yaklaşımlara ve alışkanlıklara mesafeli olacaklar. Galerilerle bizler gibi ilişkiler kurmuyor olacaklar. Onlar, dijital platform yapıları kullanıp, hızlıca kararlar verip hızlıca ödeyip, keselerine göre diledikleri medyumlarda eserlere kolayca sahip olacaklar.
![](https://kolekta-media-01.s3.eu-west-1.amazonaws.com/wp-content/uploads/2025/02/05111144/IMG_9898.jpg)
Eserin ardındaki sanatçıyla tanışmak sizin için ne kadar önemli?
Yaşamın, sanatçıların gözünden yansıyan haline tanıklık etmekten, sanat eserlerimiz ile birlikte yaşadığımız mekanlarda dostlarımızı ağırlamaktan, sanat ile ilgili sohbetler yapmaktan, sanatçıların gelişimlerini ve başarılarını paylaşmaktan büyük keyif alıyoruz. Sanatçıları tanımak bizim için değerli. Bazıları ile daha sıcak bir ilişki kurabiliyoruz bir kısmı ile de duygusal bir alışveriş olmuyor. Kısacası tanışma şansımız olursa çok seviniyoruz.
![](https://kolekta-media-01.s3.eu-west-1.amazonaws.com/wp-content/uploads/2025/02/05111247/IMG_9880.jpg)
Okuyuculara Kolekta üzerinden yakın takibe alınacak 10 sanatçı önermenizi istesek hangi isimleri söylersiniz?
Seçim yapmak zor ancak bir küçük grup çıkardım: Apolonia Sokol, Can İncekara, Candaş Şişman, Defne Tesal, İrem Tok, Larissa Araz, Memed Erdener, Özlem Altın, Pınar Balkan, Tufan Baltalar.
![](https://kolekta-media-01.s3.eu-west-1.amazonaws.com/wp-content/uploads/2025/02/05111535/IMG_3022.jpg)
Son dönemde takip ettiğiniz sanatçılar kimler?
Bu sene Frieze Art Fair de yeni sanatçılar tanıdım onlarla ilgilendim. Aslında karşıma çıkan yeni sanatçılar hakkında okumayı seviyorum. Hem Türkiye’den hem de yurt dışından birçok isim var, seçmek zor.
![](https://kolekta-media-01.s3.eu-west-1.amazonaws.com/wp-content/uploads/2025/02/05111329/IMG_9868.jpg)
Henüz hiç eser almamış birine ya da genç koleksiyonerlere tavsiyeleriniz ne olurdu?
Çevremden gördüğüm kadarıyla herkesin kendine göre bir yolu oluyor. Önemli olan otantik olmayı başarmak. Yani kişisel hayat tecrübesini, duygularını, zevklerini, yaşanmışlıklarını seçimlerine yansıtabilmek. Eser seçimleriyle karakterler örtüşünce o koleksiyon izlenmesi zevkli sahibi için öğretici ve heyecanlı bir yolculuk halini alıyor.
![](https://kolekta-media-01.s3.eu-west-1.amazonaws.com/wp-content/uploads/2025/02/05111358/IMG_9871.jpg)
Sanat dışında, bugünlerde sizin kendi göndeminizde neler var? Projelerinizden bahseder misiniz?
Mesleğim ile ilgili küçük sergiler yapmaya ve yeni koleksiyonlar üzerinde çalışmaya devam edeceğim. Seyahatlerimizi ara vermeden sürdürmeyi, yeni coğrafyalar keşfetmeyi arzu ediyoruz. Kendimi geliştirebileceğim yeni alanlara her zaman açık olmak bana heyecan verecek. Her fırsatta ailemizle, çocuklarımız ve torunlarımızla ile vakit geçirmek en büyük keyfimiz olmaya devam edecek.
![](https://kolekta-media-01.s3.eu-west-1.amazonaws.com/wp-content/uploads/2025/02/05111741/IMG_3020.jpg)